Traditional Tavern Stamatopoulos- Ouzo Kalp Biz

Sanırız Atina ile alakalı en sevdiğimiz şey tamamen plansız olsanız da bir yere oturup yemek yiyebilmeniz.

İkimiz de tatil başı hasta olduktan sonra hiçbir şey planlayamamıştık. Yoksa normalde gün gün neler yapacağımız nereye gideceğimiz hep belli olurdu.

Atina’yı akışına bırakalım, spontane gelişsin dedik ve aslında çok da güzel oldu.

Artık her ikimiz de iyileştikten ve kendini daha iyi hissettikten sonra “o kadar komşuya gelmişiz, e bi’ tavernaya gitmeden olmaz” dedik ve son akşamımızda “Traditional Tavern Stamatopoulos”a gittik. Burası da tamamen spontane bir şekilde yürürken karşımıza çıktı.
Kapıda ‘rezervasyonumuz yok, yeriniz var mı abi’ diye mehlül mehlül sorarken, abimiz ‘bakalım sizin için ne yapabilirim’ diye bizi 2 kişilik boş masaya gayet güzel oturttu.

İkimizin de Ouzo ile tanışmamız da o akşam oldu. Ne harika bir şeymiş diye düşündük, tadını çok sevdik çünkü.

Mezeler, ahtapot, canlı müzik derken çok keyifli bir akşam geçirdik.

Mekanda birkaç tane daha Türk masası olması sebebiyle de bilinen tüm şarkılara eşlik edilmesi ayrıca ortama keyif veren bir yanıydı.

Atina’da yiyilip içilebilecek bir çok yer var ama burası da bence çok keyifli bir yer ve önerilmeyi hak ediyor.
Sağlığımıza kavuşup bir güzel yiyip içtiğimize şükrettiğimiz akşama on üstünden on verdik.
Sizin önereceğiniz başka tavernaların ismini de aşağıya yorumlara alabiliriz, bir sonraki komşu seyahatimizde biz de deneyelim.

Önceki
Önceki

Geçmişten Geleceğe: Olimpiyat Ateşinin İlk Yandığı Yerdeyiz!